29 Şubat 2012 Çarşamba

Yolcu

yolcu
sana gittiğim yeri söylemiyorum
sen yolu biliyorsun
ben yolculuktayım
daha varmadım
gidince dokunduğum taştan
sen anlarsın,
taşın dili var
sen anlarsın
 ben daha varmadım
yolculuktayım
varınca ben de anlatırım...
                     Pelin Kızıltan

umut

Bir umut, bir umut.... Var ile yok arası, yol gibi gitmekle kalmak arası...
                                                                                      pelin kızıltan

28 Şubat 2012 Salı

Aşk

Ne başlangıç ne bitiş
Ne bir ses ne bir serzeniş
Nefese nefes, yüreğe yürek gerekir
Acı aşklara bir yudum şarap gerekir
                                pelin kızıltan

Rastgele


Limandayım dalga kıranda
Ağlayan kayalarda, kırık kalpler köşesinde
Balık tutuyorum
Üç lüfer, iki levrek, bir kolyoz
Bir kova dolusu pişmanlık
Kiloyla gözyaşı
Acıları içtim kusuyorum
Ötesi var mı balıkçı, rastgele
Bak artık susuyorum…
             pelin kızıltan

26 Şubat 2012 Pazar

Olurmuş öyle aşklar, sevgiler....



Balıkçı tekneye hayal yüklemiş, yari gönlüne dülger bağı. Fırtına çıksa camadan bağı... Olurmuş öyle aşklar, sevgiler..
Görünce kapıda çamurlu küçük ayak izlerini, sevinirmiş gönül, yar odun toplamış çeşmeden su getirmiş. Gönül sever yar elinden su içmeyi ısıtmayı üşümüş ellerini. Sobayı yakıp yari ısıtmak sıcak gönlünün en sıcak köşesine oturtmaktır onu sarıp sarmalamaktır canının cananını. Ki öyledir sevgiler ısıtmak,paylaşmak, çoğaltmak.
Bir somun ekmeği öpüp anlına koymak sonra yarin dudağına götürmektir aşk. Berekettir yarin duasıyla fışkırır tarladan arpa buğday, denizden gelir bereket o zaman rızkın kıymeti bilinir. O zaman gönüller birdir, birbirini bilenlere aşk en büyük nimettir.
Olurmuş öyle aşklar, sevgiler...
pelin kızıltan

25 Şubat 2012 Cumartesi

Gönlünü serme yerlere bil ki ezer geçerler, koy yükseklerde bir yere akmasa da damlar bir gönüle....
                                                                                                                    pelin kızıltan

24 Şubat 2012 Cuma

Tohum

 En sona koyacağımı en başa getirdim galiba :) yok tamam öyle olmadı ben buradan başladım.
 Sanırsın ki aşk muhabbet salınır o dalda nazlı bir çiçek gibi, sanırsın ki rengin solmaz, kokun unutulmaz....
Gün gelir hazan olur, yel gelir dondurur, titreyip büzülür acı bir yürek olursunuz. Bir veda sarar ki ne aşkı muhabbeti ne sefasını hatırlarsınız baharın. Bir kabuk tutar ki o yürek acıyla büklüm büklüm, öldüm sanırsınız.
Sonra vakit gelir o hiç kopmam dediğiniz daldan koparsınız. Hayat damarı kesik bir yürek düşersiniz toprağa. Ölüp bir kuru kabuk düştüğünüzde toprağa bilin ki özünüz orada.Bir tohum, bir çekirdek.
 Ve yeniden doğduğunuzda o dalda salınan nazlı çiçek değil kökünü toprağa salan bir ağaç olacaksınız...
 Bir fidanı büyütüp kök salacaksınız...
 Dallarınızda binlerce çiçek açtıracaksınız...

Böyle başladı her şey öldüm sandım ama yok öyle olmamış, şimdi elimden tutarsan ve bana biraz su getirirsen birazdan büyümeye başlayacağım...:)

23 Şubat 2012 Perşembe

Veda


gerçek ayrılıkları bilirim
yollarını ayıran iki kalbin vedası
sarılıp kucaklaşan minnettar bir yola çıkıştır
uğurlamaktır dostça sevgiyle
ama eğer ayrılmadıysa iki yürek
karanlıkta birbirini özleyen
iki kırık kalpten öteye gitmez veda
limanda el sallamaz
gidişi olmaz dönüşü olmaz
asla bulunmayacak bir yoldur
ayrılmayan kalplere veda
gerçek veda ise sonuna kadar gitmekle olur
o son kucaklaşmayla
o son uğurlamayla...
                    pelin kızıltan